İstanbul Beykoz’un Kanlıca semtindeki tarihi yalıda Kültür ve Tabiat Varlıklarını Muhafaza Kanunu’na alışılmamış tadilat yaptığı savıyla yargılandığı davada Reza Zarrab’ın yakalanma buyruğunun yerine getirilmesi talebini yineledi.
Gazete Duvar’ın haberine nazaran, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) İran yaptırımlarını deldiği gerekçesiyle tutuklanan ve itirafçı olduktan sonra tahliye edilen Zarrab’ın İstanbul Beykoz’un Kanlıca semtindeki tarihi yalıda Kültür ve Tabiat Varlıklarını Müdafaa Kanunu’na karşıt tadilat yaptığı teziyle yargılandığı dava devam ediyor.
Geçen ay davanın 18. duruşması görüldü ve mahkeme, 3 yıla kadar mahpusu istenen Reza Zarrab’ın yakalanma buyruğunun yerine getirilmesi talebini yineledi.
Reza Zarrab, Kanlıca kıyısında üç yapıdan oluşan Mehmet Arif Beyefendi yalılarından ikisini 2011 yılında satın alarak 4 parselini kendi, 5 parselini de eşi Ebru Gündeş Sarraf üzerine kaydettirmişti. Zarrab, tarihi eser olarak tescili yapılan yalılarda tadilat çalışması başlatmıştı. Tadilatın 2960 Sayılı Boğaziçi Kanunu’na alışılmamış olduğu gerekçesiyle Reza Zarrab ve Ebru Gündeş Sarraf hakkında kabahat duyurusunda bulunulmuştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li eski Meclis Üyesi Hüseyin Sağ, Zarrab’dan tarihi yalılardaki çalışmada kanuna alışılmamış tadilat yapıldığı gerekçesiyle şikâyetçi olmuştu.
İddianamede şüpheliler Reza Zarrab, Ebru Gündeş ve tadilat süreçlerini yaptığı belirlenen Hakkı Süha Gökdemir hakkında “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Muhafaza Kanunu’na” karşıtlık kabahatinden 6 aydan 3 yıla kadar mahpus isteniyordu. Gökdemir 1 yıl 8 ay mahpus cezasına ve 80 TL isimli para cezasına çarptırılmıştı. Ebru Gündeş hakkında ise beraat kararı verilmiş ve karar istinaf mahkemesince onanmıştı. Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Zarrab’ın sözü alınamamıştı ve mahkeme 2018 yılında Sarraf hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.