Geçen gece Bluesky’de bir saat kadar dolaştıktan sonra, sosyal medyada uzun süre biriktirdiğimi hissettiğim bir şeyi hissettim: özgür.
Elon Musk’tan ve X’i kendi ve arkadaşlarının kalıcı, kaçınılmaz ana karakterleri olduğu sağcı bir yansıma dönüşümüne yönelik sıkıcı arayıştan kurtulmuş.
Konuları ve onun boğucularını içerir; bu sıcaklık, haberler ve gerçek zamanlı tartışmaları, yumuşak frekanslı tuzağı basıncı bastırır.
Yıllardır takıntılı Twitter kullanımıyla bilenmiş olan, izlediğimi dik kafalı yabancılardan oluşan bir kitle tarafından tüketilmek üzere paketlemek gibi kötü alışkanlığımdan arınmış durumdayım.
Twitter’ın eski CEO’su Jack Dorsey’in yönettiği 2019’da faaliyet gösteriyor ve 2021’de bağımsız bir şirket halinde gelen sıradan bir sosyal medya uygulaması olan Bluesky’nin bugünlerde neden bu kadar ilgi çoğaldığını merak ediyorsunuz.
Geçtiğimiz birkaç hafta içinde kullanım sayısı 20 milyonu aştı ve her gün bir milyondan fazla kullanıcı ekleniyor. Hem Apple’ın hem de Google’ın uygulama mağazalarında en üst sıralarda yer alan ücretsiz uygulama oldu. Ünlüler, yetişkinler ve sanatçılar ona akın ediyor. AOC! Lizzo! Mark Cuban! 20 kişilik ekip bu sayede zar zor yetişebiliyor.
